Nihat Behram(İsviçre )

Halkın ozanı Sosyalist Olmalı mıdır? Olur ise, neden sosyalist olmalıdır?


Adı üstünde: Halk Ozanı. Tabiki ruhunu, düşünü, düşüncesini halktan emzirecek. Halkın acılarından, sevinçlerinden emzirecek. Halk düşmanlarına karşı halkın yanında saf tutacak. Mazlumdan, masumdan, mahsundan yana olacak. Yalnızlık uğultusuna, yoksulluk iniltisine, gurbet sızıltısına çığlık olacak. Adı üstünde: Halk Ozanı. Halkın omuzdaşı, yoldaşı, kardaşı, sırdaşı. Gerçek halk ozanı budur. Bu özellikleri taşımayan kişi 'Halk Ozanı' sıfatını taşımayı da hak etmez. Anadolu coğrafyası, bu özelliklerin simgesi halk ozanlarıyla doludur. Dadaloğlu, Köroğlu, Karacaoğlan, Pir Sultan, Yunus bu özelliklerin en yüce temsilcileridir. Sosyalistlik nedir? Zalime karşı mazlumun yanında saf tutmak, haksıza karşı haklının yanında saf tutmak, insanlık düşmanlarına karşı insanlığın yanında saf tutmak değil mi? Ozan bu özellikleri taşısın, varsın kendine sosyalist demesin. Bir şey fark etmez. Önemli olan halk ozanını halkın ozanı yapan özellikleri taşımaktır. Bu özellikleri taşımayanı da zaten halk kusar atar. Halk ozanının ölümsüzlüğü, halkın bağrında insanlığın özlemleriyle kök salmasına bağlıdır.  

 Ozan Şahturna(Almanya )

Halkın ozanı Sosyalist Olmalı mıdır? Olur ise, neden sosyalist olmalıdır? 

Aydınlanmanın, Fransız Devrimi'nin eşitlikçi ideallerinin ve en­düstrileşme sürecinin ürünü olup, sömüren sınıf ya da sınıfları tasfiye ederek, insanın insan tarafından istismar edilmesinin önüne 'geçmeyi, toplumda bireyler arasında karşı­lıklı bir işbirliği ve yardımlaşma yaratmayı amaçlayan ve üretim araçlarının ortak mülki­yetiyle belirlenen toplumsal sistem. Bu ana tarif üzerine ozanın işlevi, yapıtlarının pusulası belli olur. Lafızda değil, somutda ozanı tarif eden bir eserimle konuyu genişletelim dostlar.


Ozan Susmaz taviz vermez faşizme

Gerçekler söylenir ozan dilinden
Bahsetmez sadece bülbül gülünden
Durmadan ilerler devrim yolundan
Ozan susmaz taviz vermez faşizme

İşçi köylü olur, ozanın derdi
Sınırsızdır fikrii, her taraf yurdu
Dönemez yolundan yiyidin merdi
Ozan susmaz taviz vermez faşizme

Şahturna ozandır verir savaşlar
Yaşamak ne güzel şey be gardaşlar
Özgürlüğe uçar turnalar, kuşlar
Ozan susmaz taviz vermez faşizme


Dostlar, 'ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz' misali; yakıcı gerçekler karşısında ağzımıza fermuar çekerek büzülmedik salyangozlar misali...
Çağımızda, en çok gereksinimi duyulan,'Sevgi, hak-adalet-paylaşım...Onur, bağımsızlık, özgürlük, dostluk ve barış' gibi kutsal kavramların salt soyut lafazanlığını yapmadık. Aynı zamanda Yaşatma mücadelesini verdik anti-emeperyalist, özgürlük ideallerinde ve bu ulvi kavramların bileşkesi olan Sosyalizm olgusunu yapıtlarımızda ve daha önemlisi mücadelelerimizde yaşattık 'yaşayamadığımız memleketimizde', onurunu korumağa çalışan zor dönemin bir elin parmağını geçmeyen Ozanları olarak nakşettiğimiz yapıtlarımız, Umut, Özgürlük, Emek ve Barış türkülerimiz, enel Hak deyişlerimiz ve en önemlisi de ödediğimiz ağır bedellerimiz tanıktır... Şimdi, Saz-Söz ve Öz diyerek, kültür-sanat ve dostluk bahçemden bir demet türkü, şiirimle süsleyelim temamızı.

ŞİİRİN DİLİNDE SOSYALİZM 

Antolojisine davet

1960-1970'li yıllara gelindiğinde emperyalizme ve onun kapı uşağı faşizme karşı yoğun bir mücadele vardı. Bu mücadele sınıf mücadelesi idi. Çoğu halk ozanı bu mücadelede yerini aldı. Bunların başında da Âşık İhsani geliyordu. İhsani ömrünü halkının özgürlüğü için bu mücadeleye adamıştı. Mahsuni sınıfsal olmasa da halkı için zindanlardan payını alan ozanlarımızdandı. Çünkü her zaman iktidarların karşısında idi. Bu ozanlarımızın karşısında Osmanlıda olduğu gibi kendini devlete kapılayan ozanlarda vardı. İhsaniler, Şahturnalar, Zamanileri, Emekçiler, Mehmet Koç halkı için sürgünlerde yaşamıştır. Her iki noktayı iyi ayırmak gerek. Buradan hareketle, günümüzün şu sıkıntılı ve faşist baskılarının yükseldiği dönemde, yine halkını uyarmak onun ozanına düşer. Yani kendine halkın ozanıyım diyenlerde, bu faşizan baskıların, gerici eylem ve söylemlerin karşısında sosyalist söylemleri ve dizeleri ile seslerini yükseltmelidirler. Tarihe sessiz kalmadıklarını not düşmelidirler. Onun için diyoruz ki, Biz İlerici, Devrimci Ozanlarız! Sazımız, sözümüz, işçi sınıfımız, ezilen halklarımız için devrimci bir eylemdir. Halklarımıza sevgimiz, sınıf düşmanına (burjuvaziye) kinimiz derindir! Yolumuz işçi sınıfının, ezilen halklarımızın devrimci savaş yoludur. Felsefemiz diyalektik materyalizmdir. Doğayı seviyoruz, insanın insanı sömürmesine karşı koyan insanları çok seviyoruz. Feodalizme karşı sözünü esirgemeyen Pir Sultan Abdal'ın, Köroğlu'nun, Dadaloğlu'nun ve kapitalizme-emperyalizme karşı savaş açan Âşık İhsani'nin, Nazım Hikmet'in devrimci yürekleri yüreğimizdir. İlerici, devrimci ozanlarımızı aramıza görmeyi istiyoruz! Gelin dostlar, hoş gelin, safalar getirin! Gül ile bülbül ile çiçekle, böcekle zaman kaybedecek zaman değildir. Duyarlı ozanlarımızı halk şiiri kalıpları içinde yazılmış, halkın mutlu yaşamı sosyalist düzeni anlatan şiirleri ile bu kitapta yer almalarını bekliyoruz.
Not::Çoğunluk arkadaşların isteği doğrultusunda kolektif çalışmaya uymak amacı ile yazının yeni şeklidir...
1960 dan günümüze Halk şairlerinin dili ile "SOSYALİZM"
1960 dan günümüze Halk şairlerinin dili ile "SOSYALİZM" Antolojisinde yer almak isteyen ozan ve şair dostların bana ulaşmasını bekliyorum. Şiirler heceli ve uyaklı Halk şiir kalıbında yazılmış olacaktır.
KOMÜNİST OZAN KUL SEFİLİ ve Yusuf Ter
KATILAÇAK DOSTLARIMIZ LİSTEYE İSİMLERİNİ YAZSINLAR....
Antolojisinde yer almak isteyen ozan ve şair dostların bize ulaşmasını bekliyorum.
Komünist Ozan Dursunoğlu Ali ve Yusuf Ter
ŞİİRLER
1 ) Heceli ve Uyaklı
2) ON adet Şiir
3) 300 Tl
4) SOSYALİZİM
Ozanlarımızın dilinden sosyalizm kiritellere uymayan şiirler yer almıyaçaktır ...
5) Yayınlanmamış olacak hiç bir yerde şiirler.
E MAİLE YOLAMANIZI DOSYA İÇİNDE ÖZ GECMİŞLERYLE BİRLİKTE...
yusufter5711@hotmail.com - Yusuf Ter ile birlikte.

 İKİNCİ DUYURU ve ÇAĞRIMIZ

ŞİİRİN DİLİNDE SOSYALİZM


Türk halk edebiyatını başlangıcından 16.yy. geldiğimizde bir isyanın, başkaldırının ve karşı duruşun var olduğunu görürüz. Bu karşı duruşun öncüsü de Pirsultan Abdal'dır. Halkı için ölümüne mücadele eden, zalim Osmanlının feodal yapısına başkaldıran bir yiğit ozan. Kendi mutluğunu değil halkının mutluluğunu düşünen, Osmanlının baskısından halkını kurtarmak için öncülük eden yiğit halkın ozanı. Bu mücadelenin sonunda dara gideceğini bilerek. Ama bu yüz yılda, kendini saraya kapılanmış ozanlarda vardı. Saraydan nemalanan, ama bu günlerde onların isimlerini bilen yok. Fakat Pirsultan öylemi? 16.yy. bu güne anılarak, bayraklaşarak geldi. Daha yy. boyu da anılacak, gerçek halkın ozanına öncülük edecek. 16.yy. ve sonrasında günümüze ışık tutan, kavgamıza yol gösteren iki ozan daha vardır Köroğlu ve Dadaloğlu, bu ozanlarımızda kendi menfaatlarından vaz geçip, halkın mutluluğu ve refahı için Osmanlı ile her daim mücadele içinde olmuşlardır. Bazı ozanlarda sarayı karşısına almayıp, yönetenler ile arasını hoş tutup gününü gün etmişlerdir. Bu iki noktayı ayırmadığımız sürece konumuza vakıf olamayız. Yukarıdaki soruya cevap verirken ozanlarımızın mücadeleci yanlarını görmezden gelip, Dadaloğlu ile iktidar yanlısı ozanları aynı kefeye koyarsak yanlış yaparız. 20.yy. birçok adından söz ettiren ozan oldu. Bunlardan en öne çıkanı Âşık Veysel idi. Fakat bu büyük ozanımız pek devlet ile arasını açmayı düşünmedi. Bizim eleştirimizde bu noktada sanatsal yanına hiçbir diyeceğimiz yoktur. Fakat o sanatsal gücünü daha çok halktan yana kullanmasını beklerdik. 1
Create your website for free! This website was made with Webnode. Create your own for free today! Get started